Bir Çepni Zâkiri: Nadir Kesin ve Zâkirliği
DOI:
https://doi.org/10.24082/2018.abked.74Anahtar Kelimeler:
Alevilik, Bektaşilik, Zâkirlik, Nadir Keskin, Halk ŞairiÖzet
Âşıklık geleneği, Türklerde ve Türklerin yaşadığı Orta Asya’dan Kafkaslara, Anadolu’dan Balkanlara kadar pek çok coğrafyada, kısacası Türk Dünyasının hemen her yerinde var olmuştur. Bu gelenek, yüzyıllar içinde pek çok değişim ve dönüşüm süreci geçirerek günümüze kadar ulaşmıştır. Âşıklık geleneğinin günümüze ulaşmasında ve varlığını sürdürmesinde, geleneğin içinde yetişen âşıkların önemli bir yeri vardır. Türk âşıklık geleneğinde önemli bir yer tutan zâkirlik geleneği yaratım, icra ve aktarım bağlamı bakımında kendine özgü bir şube oluşturarak geleneğin devamını sağlamıştır. Zâkirlik geleneği, tarihi süreçte Âşıklık geleneğinden beslenerek kendine ait bir üslup ve öz oluşturmuştur. Yaratım, icra ve aktarım özellikleri bakımından âşıklık geleneğiyle arasında bazı farkların olması zâkirlik geleneğinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu bağlamda Zâkirler, Alevi inancını ve bu inanca bağlı oluşan ritüelleri, kültürel yapıyı, edebiyatı ve kuşaklar arasında aktarımını sağlamışlardır. Bu çalışmada Gaziantep’te bulunan Musa-i Kazım Ocağı’nda zâkirlik hizmeti yapan zâkirler hakkında bilgi verilmiş, “zâkirlik” kavramı hakkındaki çeşitli tanımlardan yola çıkılarak zâkirlik geleneği ve âşıklık geleneği arasındaki bazı farklılıklar tespit edilmeye çalışılmıştır.
Nadir Keskin’in çocukluk yıllarından başlayarak müziğe olan ilgisi ve yetişme şartları göz önünde bulundurularak icra ortamının sanatçının yaratımına etkisi incelenmiş ve âşıklık ve zâkirlik geleneği içindeki yeri tespit edilmeye çalışılarak cem ritüeli sırasında cemde zâkirlerin görevleri ele alınmıştır.