Virânî Baba’da Yüz Üzerine Bir İnceleme
DOI:
https://doi.org/10.24082/abked.2016.14.005Anahtar Kelimeler:
Virânî, Hurufîlik, Yüz, Kur’ân, Fâtiha, İnsanÖzet
Bektaşî edebiyatının temel özelliklerinden biri, “insanı yüceltme”sidir. Diğer zümre edebiyatlarından ayrıldığı ana noktalar arasında, bu özelliği de vardır. İnsanın yüceltilmesi, büyük ölçüde “yüz” üzerinden yapılır. Bektaşîlik ve Bektaşî edebiyatı, Seyyid Nesimî’den itibaren Hurufîliğin etkisi altına girmiştir. Bu edebiyatın yedi büyük temsilcisinden biri olan Virânî Baba da Hurufî bir şairdir. Daha çok halk şiiri tarzında yazmış olması sebebiyle, Bektaşî şairler üzerindeki etkisi, bir divan şairi olan Seyyid Nesimî’den -muhtemelen- daha az değildir. Şiirlerinde Hz. Alî ve On İki İmam övgüsü önemli bir yer tutar. Ele aldığı önemli konular arasında yüz ve yüzün şahsında insan da bulunmaktadır: İnsan yüzünde dört kirpik, iki kaş ve bir zülf (saç) olmak üzere yedi hat bulunur. Evrenin yapısını oluşturan dört unsur vardır (hava, su, toprak, ateş). Yedi ile dört çarpılarak yirmi sekiz (28) -bazen de otuz iki (32)- sayısı elde edilir. Bu, Arap alfabesindeki harf sayısıdır ve bilindiği gibi Kur’ân da bu harflerle yazılmıştır. Bundan dolayı, insan yüzü Kur’ân’dır. Yüz, aynı zamanda Fâtiha’dır. Çünkü, yüzdeki hat sayısı ile bu suredeki ayet sayısı eşittir... Yüz, Fâtiha ve bütün Kur’ân olduğu için kutsaldır. Yüz, ayrıca Kâbe ve kıbledir... Bu özelliklerinden dolayı, secde yüze veya sahibi olan insana yapılmalıdır. Bunu yapmayanlar ise şeytandır... Bu çalışmada, Virânî’deki yüzle ilgili inançlar ve Bektaşî edebiyatındaki etkileri ele alınmaktadır.