Kusar-Hazra Köyü (Azerbaycan) Şeyh Cüneyd Türbesi: Restersasyon Hataları ve Bu Kültür Mirasını Korumanın Önemi Üzerine Düşünceler
DOI:
https://doi.org/10.24082/2024.abked.467Anahtar Kelimeler:
Azerbaycan, Şeyh Cüneyd, Türk Mimarisi, Türbe, Kültürel Miras, RestorasyonÖzet
Türklerin, yüzyıllardır üretmiş oldukları sanatın kendine has bir kimliği ve karakteristik orijinalliği vardır. Orta Asya’dan başlayarak başta Anadolu olmak üzere Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Suriye, Irak, Kuzey Afrika’nın yanı sıra kimi bazı bölgelerde geriye bıraktıkları mimari eserler bu kültürün en canlı tanıklarıdır. Geniş bir coğrafyaya dağılan mimarlık mirasımızı gerçekten anlayabilmenin tek yolu ise gelişim sürecindeki izlerine inmek, mevcut gelişmelerin Anadolu dışındaki öncül örneklerini tanımak ve tanıtmaktır. Bu noktadan hareketle Türklerin yaşadıkları diğer bölgeler gibi Azerbaycan da büyük bir öneme sahiptir. Türk mimarisinin kimliğine ve kökenine ilişkin pek çok sorunun cevabı ve ipuçları, Selçuklu ve Safevilerin söz konusu topraklarda devlet kurmalarıyla başlayan süreç, bu süreçte ortaya koydukları kültür, medeniyet ve mimarlık örneklerindedir. Türk sanatındaki karakteristik gelişmeye önemli bir katkı sağlayan bu devir bilim dünyasında da büyük ilgi çekmiştir. Azerbaycan’ın sahip olduğu, özellikle XI-XVI. yüzyıllara tarihlenen mimarlık eserleri, bugün Anadolu’ya göre sayıları çok olmamakla birlikte, bir sonraki gelişme süreci açısından değerli bir köprü ve geçiş aşaması teşkil etmektedir. Onun için bu eserleri doğru okumak, anlamak, korumak ve yaşatmak hayati önem arz etmektedir. Bugün söz konusu eserlerin yok olması demek, sadece Azerbaycan’daki birkaç mimari eserin ortadan kalkması anlamına gelmez. Bunu aynı zamanda, medeniyetimizdeki büyük bir zincirin önemli parçalarından birinin kopması olarak da yorumlamak gerekir.
Bu makale Şeyh Cüneyt Türbesi özelinde, üzerinde uzun zamandır yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda edinilen izlenimler ve belirlenen tespitler çerçevesinde ele alınmıştır. Azerbaycan’da yer alan ve Safeviler dönemine tarihlenen XVI. yüzyıla ait bu mimarlık mirasının, Türk mimarlık sanatındaki yeri ve önemine vurgu yapılmıştır. Ayrıca tarihi ve kültürel değeri paha biçilemez boyuttaki bu kültür mirasının daha sağlıklı ve doğru bir şekilde korunarak gelecek nesillere nasıl aktarılması gerektiği ve bunun neden hayati derecede önem taşıdığı açıklanmaya çalışılmıştır.
İndirmeler
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2024 Alevilik–Bektaşilik Araştırmaları Dergisi
Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License ile lisanslanmıştır.